Morbid obezite tedavisi için bariatrik cerrahi giderek tercih edilen bir yöntemdir. Bu operasyonlar sırasında karşılaşılan yaygın sorunlardan biri safra kesesi hastalığıdır. Obezite safra taşlarının oluşumunu tetikleyebilir; bu nedenle cerrahlar gastrik bypass ameliyatı yapan hastalara profilaktik kolesistektomi yapmayı önermektedir.
Ancak bu uygulama bazı cerrahlar arasında tartışmalıdır. İşlem sırasında profilaktik kolesistektomi yapılması ileri cerrahiler ve potansiyel komplikasyonları önlemeyi amaçlar. Buna karşın seçici kolesistektomi ve gecikmiş kolesistektomi yaklaşımları da güvenilir alternatifler olarak sunulmaktadır.
Prosedürlerin İncelenmesi
Araştırma kapsamında morbid obez hastalar üzerinde yapılan bariatrik ameliyatlar ve bu süreçte uygulanan eş zamanlı kolesistektomiler incelendi. Hastalar 2009 ile 2014 yılları arasında iki farklı üniversite hastanesinde tedavi gördü. Laparoskopik Roux-en-Y gastrik bypass veya laparoskopik sleeve gastrektomi operasyonlarına tabi tutulan bu bireyler safra kesesi hastalığı açısından önceden değerlendirildi. İlgili cerrahi müdahaleler ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi taramaları sonucunda safra kesesi rahatsızlığı tespit edilen hastalarda gerçekleştirildi.
Araştırma şu cerrahi teknikleri içermekteydi:
- Standart LRYGB veya LSG
- Altı trokar kullanımı ve gerektiğinde sağ subkostal bölgeye ek trokar eklenmesi
- Kolesistektomi yöntemleri:
- Konvansyonel kolesistektomi kistik kanal ve arterin kliplerle bağlanıp kesilmesi
- Glissonian yaklaşımı safra kesesi önce fosasından ayrılırken kistik yapıların birlikte bağlanması
- Her durumda sağ subhepatik alana dren yerleştirilmesi
Ayrıca elde edilen klinik ve cerrahi sonuçlar Glissonian yaklaşımı ve konvansiyonel yöntemle yapılan kolesistektomiler arasında karşılaştırıldı. İstatistiksel değerlendirmeler SPSS yazılımı kullanılarak yapıldı ve anlamlılık düzeyi p değeri < .05 olarak belirlendi. Bu çalışma eş zamanlı müdahalelerin güvenliğini ve etkinliğini değerlendirerek morbid obez hastaların tedavisine yönelik stratejiler geliştirmeyi amaçladı.
Eş Zamanlı Yapılabilir Mi?
Safra kesesi ve tüp mide ameliyatlarının birlikte yapılmasının mümkün olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Araştırmalar laparoskopik yöntemlerle yapılan bariatrik cerrahi ve safra kesesi ameliyatlarının hastalar üzerindeki etkilerini karşılaştırmıştır. Çalışmada incelenen 575 hastadan %6,6’sına eş zamanlı laparoskopik kolesistektomi uygulanmıştır. Bu operasyonlar sırasında kullanılan iki farklı yaklaşım aşağıdaki gibidir:
- Glissonian yaklaşımı: 13 hastada uygulanmış 1 erkek ve 12 kadın bu grup içerisinde yer almıştır.
- Konvansiyonel prosedür: 25 hastada gerçekleştirilmiş bu grupta 1 erkek ve 24 kadın bulunmuştur.
Her iki gruptaki hastaların yaş ve VKİ ortalamaları benzerlik göstermiştir. Ayrıca hastalar arasında ASA skoru bakımından anlamlı bir fark saptanmıştır; ancak tüm hastalar düşük cerrahi risk grubundadır. İki grup arasında cerrahi süre kan kaybı ve hastanede kalış süresi açısından belirgin bir farklılık olmamıştır. Yalnızca konvansiyonel yaklaşım grubundaki ameliyat süreleri biraz daha uzun sürmüştür. Postoperatif süreçte her iki grupta da az sayıda kanama komplikasyonu görülmüş ancak ciddi bir cerrahi komplikasyon rapor edilmemiştir.
Bu bulgular safra kesesi ve tüp mide ameliyatlarının güvenli ve etkili bir şekilde birlikte yapılabileceğini desteklemektedir.
Güncel Yaklaşımlar ve Sonuçlar
Bariatrik cerrahi sırasında safra kesesi yönetimi çeşitli teknikler ve yaklaşımlarla desteklenmektedir. Araştırmacılar eş zamanlı kolesistektomi yapmanın avantajlarını ve risklerini değerlendirmek için çeşitli yöntemleri test etmişlerdir. Glissonian yaklaşım safra kesesinin yönetimini basitleştirmeyi amaçlayan tekniklerden biridir. Bu yaklaşımın ameliyat süresini kısalttığı ve güvenli olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca konvansiyonel klipleme yöntemlerine kıyasla postoperatif komplikasyon oranları benzerdir.
Eş zamanlı kolesistektomi konusunda bazı uzmanlar bu işlemin hastanede kalış süresini uzattığını ve komplikasyon oranlarını artırdığını savunsa da Glissonian yaklaşımı bu endişeleri azaltmıştır. Son on yıl içinde profilaktik kolesistektominin popülaritesi azalmıştır. Ancak buna karşın eş zamanlı kolesistektomi yapılmasının yararları da göz ardı edilmemelidir.
Araştırmalar aşağıdaki gibi eş zamanlı kolesistektomi uygulamalarının sonuçlarını ortaya koymaktadır:
- Glissonian yaklaşımı ve konvansiyonel prosedür karşılaştırıldığında ameliyat sürelerinde önemli bir fark olmamıştır.
- Postoperatif kanama gibi komplikasyonlar her iki yöntemle de düşük oranda görülmüştür.
Yeni tekniklerin geliştirilmesi bariatrik cerrahi sırasında safra kesesi yönetiminin daha etkin ve güvenli hale getirilmesine olanak tanımaktadır. Özellikle obez hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda Glissonian yaklaşımının etkinliği ve güvenliği kanıtlanmıştır. Ayrıca bu teknik komplikasyon riskini minimalize etmekte ve cerrahi süresini optimize etmektedir.
Sonuç olarak bariatrik cerrahi sırasında safra kesesi yönetimi için çeşitli tekniklerin kullanılması hastanın durumuna ve cerrahın deneyimine göre şekillenmelidir. Glissonian yaklaşımı gibi yenilikçi yöntemler bu alanda önemli gelişmelere işaret etmektedir ve cerrahi pratiğin geleceği üzerinde etkili olabilir. Bu tekniklerin daha geniş çapta kabul görmesi için daha fazla araştırma ve prospektif çalışmalar gerekmektedir.